22 Nisan 2009 Çarşamba

Çıplak Kadının İhtişamı


Hesaplaşmam lazım...

Üremek canhıraş, doğurmak çığlık çığlığa, ezilmek bir sinek gibi, görünmemek kamusal insanların kamusal sokaklarında, suç olmak yasanın olmadığı ülkelerde, boşverilen zihinler olmak en yaratıcı anlarda, sereserpe köle olmak tanrının can pazarında, ama kadın olmak tüm ihtişimayıla, çırılçıplak.

Şimdi tüm vuslatıyla karşımda, varlığını yok sayan, kibirsiz şahlanan, oylumsuz delhizlerle varlığını olumlayan.

Şimdi tüm hasretiyle KARŞITIMDA, kusursuz sessizliğe, milyonlarca karanlığa, dehşetverici yalnızlığıyla ve tüm erdemiyle.

Tüm sıfatları, zarfları, nesneleri ve özneleri atlayarak fiil olmak. Fiilen bulunan binlerce yılın rehavetini bilir olmak ve tamı tamına zuhur olmak.

Ve şimdi karşıtımda, karşımda hiçlik mertebesinde duruyor ögesiz cümlelerin ilahi sözleri. Fiilen orada oluyor çıplak kadının ihtişamı.

İhtişamı yerin ve göğün yaratıcısına bağışlayan, ey mahluklar evreni... Sizleri sebepsiz yere yoracak bir sure değildir yaşamın tanrısal sureti!

Benden ve senden beklenen ne ise tınmaz ruhlar aleminde, değildir varlığına ihtişam katacak kadar ağır. Ağır değildir, çırılçıplak kadına çırılçıplak erkek bulunmak, paramparça halde tam olmak.

Ve Sen Sevmesen Öldün!

Sen Sevdin Öldün!